Çarşamba, Haziran 03, 2020

HASBİHÂL -2-




- Yazmak ''Olmazsa olmazım''dı bir zamanlar.

- Peki şimdi neden yazmıyorsun?

-Yazmıyorum değil, ya-za-mı-yo-rum.

- Tam anladığımı söyleyemem.Yani yazmak istiyorsun da yazacak vakit mi bulamıyorsun, yoksa yazma yeteneğin mi kayboldu?

-Aslında ikisi de diyebilirim.Yani vakit bulamadığım için kendimle başbaşa kalamıyorum,kendimi dinleyemiyorum,düşüncelerimi toplayamıyorum,hatta düşünemiyorum bile.Öylesine yaşayıp gidiyorum işte.


-Haklısın! Korteksten yaşıyoruz çoğu zaman.Ben de kendimi robot gibi hissediyorum bazen.Her gün aynı şeyleri yapıyorum.Günler birbirinin fotokopisi sanki.

-Sence ne yapmalıyız bunu değiştirmek için? Peygamber Efendimiz (s.a.v.) '' İki günü eşit olan zarardadır.'' diyor.Zararımı hesaplayamıyorum bile...

- ???

-Bence iki günümüzün bir olmaması bu hayat temposu içinde çok zor.

-Kitap okumak ve her gün yeni bir şeyler öğrenmek...Öğrendiklerimizi de hayata geçirmek...Bu kısır döngüyü kırabilir.

- Kitap okumaya vakit mi var ki.

- TV izlemeye vakit varsa, kitap okumaya da vardır.

- TV izlemek için bir çaba harcamaya gerek yok ki.Zaten günün sonunda hiç bir şey yapacak halim kalmayınca izliyorum.

- Bir iki dakika önce kendimi dinleyecek vakit bulamıyorum, düşüncelerimi toplayamıyorum demiştin.TV izleyeceğin zamanları kendini dinlemeye ayırabilirsin.Gözlerini dış dünyaya kapatıp , içine bakabilirsin.

- İçime bakmak istemiyorum belki de...O kadar çok yara bere var ki içimde.Ne zaman içime baksam daha bir depressif oluyorum.

- Azizim sen içine değil geçmişe bakıyorsun demek ki...

- Peki nedir içine bakmak?

-''Hikmeti anlamaya çalışmaktır.'' Yaşadıklarındaki ya da yaradılışındaki hikmeti anlamak için de ''Yaradan''ı tanımak gerekir.

-Peki nasıl?

- Okuyarak, düşünerek, idrak ederek.

-Yine lafı okumaya getirdin.

- Ne yapayım,benim de pek bir şey bildiğim yok.Bir şeyler öğrenmek için bildiğim tek yol da bu...

Hiç yorum yok: