Cezbeye tutulmuş bir derviş idim
Bir zamanlar aşkın semagâhında
“Bu dert beni iflâh etmez” demiştim
Kulundum, kölendim aşk dergâhında
Kalem aşkla yazdı, kelamım sustu
Kelimeler firari, gönlüm mahpustu
Sırrına eremedi, korktu ve pustu
Bu aşk gecesinin dert sabahında
Şimdi bu can yüktür , bu fani tene
Bin kez vuruldu ya, doğruldu yine
Ölmedim zalim yâr elinde bile
Gönüllü tek erim aşk karagâhında